11 Eylül 2009 Cuma

ÖLÜMÜN SON DURAĞI

Resim: Ayla ÇITAK


Ölümün son durağı bu zindan
yaşam seninle sürüp gidecek Selvi’ can
surlarına umut ektim Diyarbekir’in
biraz gökyüzü, biraz nehir
bu çiçek seninle büyüyecek.

Onurlu bir kavganın eriyim kızım
kıyımlar tarihine bir yaprak
bu çağın kanayan yarası
zulümun yolu-yöntemi her yerde aynıdır
burada en katmerlisi

aha ölüm bir soluk ötemde duruyor
ölümden korkan kim?
Hele gelsin görelim…

Sakın ağlamayasın Selvi’ can
işkenceciye bu zevki verme sakın
düşürme umudu yangın yerine
yazmalısın şiirini direnişin…

Bu bir ölüm orucu Selvi’ can
yasak bir şarkının başkaldırışı
insanlık onurunun haykırışı zindancıya…

dimdik duruyoruz/ günlerdir aç
şiirim yarım kalmasın sakın
yazmalısın/yazmalısın Selvi’ can
geceler örtmesin bu insanlık ayıbını…

Yanımda en can kardeşim/ öldü!
Yüzümde Diyarbekir nişanı
alnında o kara yazgı
elleri ellerime kenetli Heval’ım
zorla koparıp aldılar seni
yüreğin avuçlarımda sımsıcak kaldı
ölüm utandı
zulüm utanmadı bu kıyımdan…

Ölüm ne kadar yakınsın
haykırsam yorumlar mısın Diyarbekir’i?
Gürül gürül akan yaşamı
Dicle boylarında
ya da doruğunda Süphan’ın
biten elvan elvan çiçekleri
kelebekleri, kuşları ve insanlarıyla
yadsıyabilir misin güzel yurdumu ?

Beni adımla çağırmalısın ölüm
kimliğimle kuşatmalısın
canımı alabilirsin bildiğince
ben bildiğim dilden sürdürüyorum direnişimi…

Ölüm içime girdi Selvi’ can
“Uğrunda ölünür” dedikleri bu işte
kollarım, bacaklarım tutmuyor artık
gözlerim devraldı nöbeti
gözlerim görüyor/konuşuyor/dinliyor
gözlerimle ısıtıyorum direnen kardeşlerimi
gözlerimle tükürüyorum yüzüne kırımcının
gözlerimle yorumluyorum tarihi
ve gözlerim söylüyor kurtuluş türkülerini…


ÖMER CİVANO ÇAKMAKÇI
( Yaralı Coğrafyam / Kerem Yayınları 1989 )