13 Mayıs 2011 Cuma

KÜRT TAJDİN DESTANI


                          
Foto : aleviforum.com


Ömrümün yaşını sorma
yüzyıllar sürgünüyüm
hasreti yedeğime almışım
gurbeti içerime
her solukta / talan
                 kırım
                        göç...
Ufkumuzun havarıdır Toroslar
geride kaç can tükettim / sorma
kaç ezgiyi yakıp da geldim
gözlerimde uzayıp gidiyor Rehva
bir türkü / bir kırık hava
sakın o tellere dokunma
geniş zamanların pet yurttaşlarıyız
dün mağarada / şimdi naylon çadırlardayız
hep dardayız / damdayız / darağacındayız
kıyımlar tarihinin öznesi
ağıtların öz sesi
tütünler basmışız yaremize
yağlı kurşunların nişangahında
hem vuranız / hem vurulan


                 bu kan, bu can, bu fidan benimdir
                       bir de Van Gölü'nün havarı...

Toroslar yatağındayız
Antitoroslara hasret / dağlanmaktayız
Çukurova Süphan Süphan gelin mi
elenmiş başına karlar ülkesinin duvağı
akar Seyhan / Sisiyar kavrukluğunda
sarar sarmalar pamuklar içinde
durgun ve mahzun akar Şemiran
Van Gölü'ne değil sanki
varır dökülür Akdeniz'e
cayiz midir bunca vurgun / bunca özlem


                 bu sürgün, bu çiçek, bu hava benimdir
                       bir de Van Gölü'nün mavisi...

kaç renk tükendi mevsimlerimde
kaç soluk ellerimde
hey gidi sürgün ömrüm
umudumu karlı dağların yamacında sakladım
Sisiyar kupkuru bir dere de olsa
akar gürül gürül özlemlerimde
Kürt Tajdin ömrümce
hep aynı düşü görür
                / Kotis'in ipince bulağını
                      bir de en güzel günü...
ve uyanır sabaha karşı
efkar düşer yüreğinin başına
Tutturur bildiği tek türküyü
Çukurova'dan Vaveran'a ulaşan
kaç turna uçar yadellere
reva mıdır bunca ayrılık / bunca talan


                 bu ezgi, bu gök, bu güneş benimdir
                       bir de Van Gölü'nün kuşları...

Dünya kurulduğundan beri Şemiran
sarar gümüş kemer gibi Van ellerini
baharla birlikte başlar sancım
aktıkça hasretimin bahçelerine
kırılır dalım
yazılır fermanım
kıyımlar tarihinde dağlanır kimliğim
tutuşur güneş ve ateş
yanar Urartu kaleleri
mecuzi eser rüzgarların nefesi
bu yaylada kaç renk alevlenir
kaç destan düşer Zerdüşt gönlüme


                 bu yel, bu sevda, bu ateş benimdir
                       bir de Van Gölü'nün hasreti...

 ÖMER CİVANO ÇAKMAKÇI
( Şiirimin Dili / Eko Yayınları 1994 )


Foto : M. Faruk ÇAKMAKÇI  arşivi